SES
Ahengi bozan her ses bir sorunun habercisiydi onun için. Trenin rayda çıkaracağı ses birbirini takip eden ritim de olmalıydı ve bu ritim her vagonda kusursuz bir şekilde tekrar etmeliydi…
Ses zaten böyle birşey galiba diye geçirdi aklından, kaynağı hakkında bilgi veren bundan daha güzel haberci olabilir miydi… Oğlum İlyas dedi sonra kendi kendine hata yapmamak için iyi bir dinleyici olmak lazım belki bu hayatta…
İnsan da böyle degilmiydi zaten, bir ismin telaffuzu bile kimi zaman kaynağının ruh halini hatta sana olan sevgisini bile anlamamıza yetecek ipuçları ile dolu olmaz mıydı. Alt tarafı bir isim deyip geçmemek lazım belki, iyi bir dinleyici bir ismin onlarca değişik söyleniş tarzını bile birbirinden ayırabilmeliydi…Yoksa sevgiyle söylenmiş bir isim, korku, nefret ve hırsla söylenmiş haliyle aynı etkiyi bırakır mıydı insanda…
Duyabilseydik mesela kalbimizin sesini onun da kendine göre geliştirdiği bir lisanı olduğunu görecek, sen konuşmasan bile onun ritm sesiyle ne hissettiğini anlayabilecektik.
Ez cümle sevgili dostum İlyas ses herşeydir, onun olmadığı yerde hayat yoktur.
İ.K
����
YanıtlaSil